25 Ocak 2014 Cumartesi

Aşk Diyelim










Aşk diyelim,aşık olmak...Bazen otobüste sen otururken karşında telefona gömülmüş ve müzik dinleyen gence, bazen oturduğun cafe de sana çay getiren komiye, bazen adres sorduğun uzun boylu çocuğa...Aşık olmak istedikten sonra kime, niye olduğu önemli değildir çünkü. Genç otobüsten indiğinde, çay içtiğin cafeden çıktığında ya da adres sorduğun çocuk uzaklaştığında acı çekersin. Bazıları böyle ciddiye alınmayacak aşklar yaşar ve ciddiye alınmayacak acılar çeker. Bir de uzun soluklu ilişkiler yaşayan insanlar var çevremizde tabiki. Mesela onların aşkları biterse acıları da büyük insanlar ona destek olduklarını dile getiren telefon konuşmaları yaparlar ya da mesajlar falan atarlar.Ama kimse çocuk otobüsten indi diye elini omzuna koymaz,üzülme demez sana çünkü aşk yerine bile koymazlar.Peki hanginiz daha fazla acı çeker gerçekten? İnsan yaşadığı hüznü nasıl hafife alabilir? Aşkın daha değerlisi olur mu? Hiç arkadaşınızla kıyasladınız mı aşkınızın ya da acınızın büyüklüğünü? Aşkı biterse kim daha fazla acı çekecek? İlk kim depresyona girip twitter'dan depresyon temalı tweetler atacak ya da facebook'tan Candan Erçetin şarkıları paylaşacak? Soluğu ilk kim kuaförde alacak? Aşkını nasıl yaşadığın fark etmez işte böyle bir durumda. Evet belki şıpsevdisin işte insanlar ciddiye almıyorlar senin aşklarını, anlattıklarını. Belki de güvenmiyorlar sana. Ama ya sen? Aslında sen hepsinden çok acı çekersin çünkü hepsinden daha fazla aşk eskittin. Her defasında yeniden hayaller, umutlar, heyecanlar...Peki sonu ne oldu? Hüzün. Belki haykırarak ağlamadın sokaklarda, gece yarıları telefon açıp kızlara dert yanmadın... Ufak tefek şeylerle avuttun kendini, çaktırmadan kimselere. Mesela kocaman bir pastayı tek başına yedin ve bir günde haddinden fazla çay içtin. Ne bileyim gözünden yaş gelene kadar güldün,eve gelir gelmez bir kutup ayısı belgesi izleyip ölen baba ayıya saatlerce ağladın ya da.3 Hürel'in bir şarkısı var "Bir sevmek bin defa ölmekmiş" adı. Peki sen bin defa aşık olup kaç kere öldün? Her ölüşünde nasıl dirildin sen?Her ayrılıktan sonra nasıl sevdin bıkmadan usanmadan? Aşk tatlı da insanlar berbat demiş Haydar Ergülen. Sen aşık olmaya mı aşıktın? Aşk mı merhemindi senin yahu! Yavaşça iyileşirsin aslında kendi yaralarını kendin sararsın. İnsanlardan yardım görmeyi, günlerce ağlamayı acizlik olarak görüyorsun çünkü. Sonra bahar gelir senin için kışın ortasında kalsan da bu senin için iyiye işaret evet. Aşklarından korkma,insanlara anlatmaktan sen anlat hepsini anlat çünkü aşkta bulaşıcı, grip gibi der canım teyzem. İşte öyle aşkta grip gibi... Sen aşık ol,mutlu ol,insanlara anlat, mutlu olsunlar,günleri güzel geçsin bla bla bla. Kelebek etkisi yani bir nevi.Zaten sadece üstüne toprak atarsın sende aşklarının çünkü aşk hiç bitmez.Kalır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder